"Odaklanma" Derken...

Çoğu zaman "Odaklanma" deyince aklımıza bir projeye saatlerce gömülmek, kesintisiz çalışmak geliyor. Ancak odaklanmak bundan çok daha derin bir şey... Odaklanmak, temel bir yaşam becerisi ve aslında şu soruyla başlıyor: ‘Dikkatim nerede?’  Çünkü dikkatimiz neredeyse, hayatımız da orada şekilleniyor.

Zihnimiz o kadar çok içsel ve dışsal uyaranla karşı karşıya kalıyor ki, fark etmeden savrulmak, merkezimizden uzaklaşmak çok kolay... Bazen sosyal medyada, bazen bir iç sesin bitmeyen döngüsünde, bazen de başkalarının gündemlerinde kaybolabiliyoruz. 

Sonra da 'Aslında yapmak istediğim bu değildi. 'cümlesiyle yüzleşiyoruz. İşte bu yüzden odaklanmak, aslında dikkatini niyetinle hizalama becerisidir.  Ne yapmak istiyorsun? Nasıl bir hayat yaşamak istiyorsun? Ve bugün, bu saat, bu an… oraya hizmet ediyor mu?

Kısaca odaklanma, sadece verimlilik değil; yaşamını kendi niyetin doğrultusunda şekillendirebilmenin anahtarıdır diyorum ben. O direksiyonu tekrar eline almak demek.

Uzunca bir zamandır üzerinde çalıştığım ve bu anlayış doğrultusunda şekillendirdiğim bir program var: MentalPT.  Amacı; zihinsel kaslarımızı güçlendirerek dikkatimizi yeniden kendi elimize almak. Çoğu zaman bu dönüşüm sandığımızdan çok daha az bir çaba gerektiriyor, bazen sadece kendine ayırdığın birkaç dakikada dahi atılabiliyor. Program hakkında detaylı bilgi için odaklanma programlarını kısmına göz atabilirsin. Hatta uygun bir zamanında küçük bir egzersizle başlayabilirsin belki:

Egzersiz şöyle: Sadece bazı anlarda durup, dikkatin nerede olduğuna dikkat etmek ve şu sorularla kendine kulak vermek:     Dikkatim şu an nerede? ;Şu andaki motivasyonum ne?; Dikkatimi gerçekten niyetim doğrultusunda mı yönlendiriyor muyum ? 

Çok beğendiğim bir sözle bitirmek istiyorum bu yazıyı: Dikkatini toplamaktan aciz kalabalıkları geride bırakarak odaklanma becerisine sahip azınlığa katılmak insanın yaşayabileceği en dönüştürücü deneyimlerden birisidir.

Sevgilerimle;