top of page
Writer's picture Handan Şefik Oral

Mindfulness Ne Diyor ?

Dikkatimizi, bilerek, isteyerek ve yargısızca içinde bulunulan ana odaklamamızı söylüyor. Bunu yaptığımızda sanki içimizde bir göz varmışçasına, öncelikle o anda bizde olana bakarız. Hangi duygular ve hangi duyumsamalar olduğunu görürüz; onlara önce yakından sonra uzaktan bakarız. Sonra dış dünyamıza çevirip gözümüzü, bizim dışımızda neler olduğuna bakarız, hangi uyaranların olduğunu görürüz; bir ses, bir koku, bir kişi, bir ortam...

Böylece kendimizi içinde bulunduğumuz ortama ve ana getiririz ve o andaki deneyimi yaşarız; ne varsa. Bu anda geçmiş ya da gelecek yoktur; endişe, kaygı, pişmanlık, eleştiri, ön-yargı yoktur; açıklık, merak ve nezaket vardır.


Mindfulness kavramı sizde olmayan hiçbir şeyi varmış gibi görmenizi söylemez; ne varsa ona bakmanızı, onu deneyimlemenizi ama onu sadece o anda deneyimlemenizi söyler. Anın içinde olan deneyime tutunmadan ya da ondan kaçınmadan, cesur bir tutum ile onu karşılamanızı, onu tanımanızı ve cevap vermenizi söyler. Böylece geçmiş, gelecek ya da size ait olmayan söylemlerden kurtulur ve özgürce anın sorumluluğunu ve kendi cevabınızı oluşturma gücünü elinize alabilirsiniz. Her yaşadığımız andan bizler sorumluyuz, onu tüm canlılığı ile yaşamak, anlamak ve cevap vermek bizim sorumluluğumuz. Her an geçmişin bir parçası ve geleceğin tuğlasıdır; bu bağlantısallık bize bu sorumluluğu verir. İstediğimiz hayatı yaşayabilmek için öncelikle geçmiş ve gelecekten özgür olarak içinde olduğumuz anı deneyimlememiz gerekir.

Geçmişten getirdiğimiz ilişkilerimiz, öğrendiklerimiz, alışkanlıklarımız algılarımızı sınırlayabilir; hatta bizi yeni deneyimlere kapatabilir; çoğu zaman bunun farkında bile olmayabiliriz. Günlük hayatın koşturmacası, bizden beklenenler, çeşitli kimliklerimiz, sosyal kalıplar bizi otomatik pilota mahkûm edebilir. Zihnimizi sadece otomatik pilotta kullanırsak, bilinçli tercihler ve cevaplar vermemiz gerektiği zamanları yakalayamayabiliriz. Bu da bizi kontrol edilemez düşüncelere sürükler. Zihin sürekli faaliyet halindedir. Sürekli düşünüp üretmek ister. Onu otomatik pilotta bıraktığımızda alışkanlıklarımız, öğrendiklerimiz, bizden beklenenler, vb tarafından kontrol edilir.


Mindfulness uygulamaları ile anın içinde olanı fark eder ve zihnimizden geçen düşüncelerin biz olmadığımızı anlarız. Onlardan ayrışırız. Onları görür, tanımlar ve ipleri kendi elimize alırız tekrardan. Bunu pratiklerle güçlendirdiğimizde zihin ehlileşir, o bizi değil, biz onu yönetmeye başlayabiliriz. Zihnimizden geçen düşüncelerle ilişkimizi gözden geçiririz. Bunların içinde faydalı ve faydasız olanları birbirinden ayırırız. Faydalı olanlara gerekli özeni gösterir, faydasız olanları nazikçe bir kenarda bırakırız.

Minfulness herhangi bir grubun tekelinde değildir, herkesin içinde farklı karşılıklar bulacağı bir oluş halidir, bir beceridir ve herkes tarafından, hayatın herhangi bir anında öğrenilebilir. Öğrenme süreci uzun olabilir. İnişli çıkışlı bir yol olabilir. Bu yol süresinde kendimizde olanı görürüz, göremediğimizde göremediğimizi görürüz. Öğrenmenin sonu ve üst limiti yoktur; her yeni gün, her yeni an yeni bir farkındalık getirebilir.

Mindful olma ihtiyacımız niyetimizi belirler. Stresle başa çıkabilmek için mindful olmak istiyorsak, niyetimiz stresli durumlarla başa çıkabilmek, bu durumları daha etkin bir şekilde karşılamaktır; ya da siz de kendi örneğinizi düşünebilirsiniz. Öğrenmeye başladığımızdaki ihtiyacımız başka ihtiyaçlara ve niyetlere de dönüşebilir ya da genişleyebilir. Öğrenme sürecinde niyet, dikkat, merak, açıklık ve nezaket en büyük yardımcılarımızdır.

Mindfulness tutumları da bize bu yolculukta kılavuzumuz olur: yargısızlık, sabır, başlangıç ruhu, güven, çabasızlık, kabul, akışta kalmak, şefkat, cömertlik.

Hiçbir beceri yoktur ki, onu deneyimlemeden öğrenebilelim. İngilizce’yi konuşarak öğreniriz, matematiği çok çeşitli sorular çözerek geliştiririz, sporcular ne kadar çok pratik ederlerse o sporda o kadar başarılı olurlar. Pratik, beceri geliştirmek için şarttır. Mindfulness becerisi geliştirmek için de, mevcut kalıplarımızın dışına çıkıp, onun için zaman ve mekan ayırıp, bu tutumlarla pratik etmek gerekir. Mindfulness hakkında kitaplar okuyup videolar izleyebilirsiniz, araştırma yapabilirsiniz, hatta farklı farklı eğitimlere, atölyelere katılabilirsiniz. Ama onu kendi hayatınıza katmak için mutlaka pratik etmeniz de gerekir. Bu pratikler, meditasyonun yanı sıra günlük hayatınızdaki farkındalık pratiklerinizdir.

Meditasyonu çeşitli şekillerde yapabilirsiniz; oturarak, ayakta, yürüyerek, mindful hareket ederek. Önemli olan bu anda sadece oturmanız, ayakta durmanız, yürümeniz ya da mindful hareketleri yapmanızdır; anda kalma niyeti ile yargılamadan, sabırla, her defasında ilk defa yapıyormuş gibi, güven içinde, herhangi bir beklenti ya da çaba olmadan, olanı olduğu gibi kabul ederek, akışta kalarak, kendinize karşı şefkatli, nazik ve cömert bir tutum ile...

7 views0 comments

Recent Posts

See All

Comments


bottom of page